Kadir Kara ve Hüseyin Azizoğlu "20 BİN DEPREM ÇANTASI NEREDE?"
OSMANİYEKadir Kara ve Hüseyin Azizoğlu'na Osmaniye kamuoyu adına soruyoruz...
Kadir Kara ve Hüseyin Azizoğlu'na Osmaniye kamuoyu adına soruyoruz...
"20 BİN DEPREM ÇANTASI NEREDE?"
Osmaniye birinci derece deprem bölgesi. Ve malumunuz olduğu üzere bugün 17 Ağustos Gölcük depreminin sene-i devriyesi. Osmaniye'nin MHP'li Belediye Başkanı Kadir Kara sosyal medya sayfasından unutmamış ve "17 Ağustos 1999 Gölcük Depreminin 22. yıl dönümünde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı rahmetle anıyor ve aynı acıları tekrar yaşamamayı temenni ediyoruz." demiş.
Bizde bu vesile ile bir kaç ay önce sorduğumuz soruyu yeniliyoruz.
Osmaniye Belediyesi 2020’nin EKİM ayında yaptığı 7.5 TRİLYONLUK PROMOSYON ihalesi ile 20 BİN ADET DEPREM ÇANTASI aldığını "kağıt üstünde" gösteriyor. Hakikaten almışsa buyursun hazır deprem hassasiyetinin oluştuğu bugün dağıtsında görelim. Hizmet alımı var görünüyorsa "hizmet alımı" yapılmışsa Osmaniye Belediyesi "kamu zararına" uğratılmamışsa dağıtımını ve vatandaşa ulaşımını istemek hakkımızdır diye düşünüyor ve kamuoyu adına Kadir Kara ve Hüseyin Azizoğlu'na soruyoruz...
"20 BİN DEPREM ÇANTASI NEREDE? BUYURUN DAĞITIN DA GÖRELİM"
DEPREM ÇANTASININ İÇERİSİNDE BULUNAN 30 KALEM TIBBİ VE GEREKLİ MALZEME LİSTESİ...
Boyunluk, düdük, gaz kompres, su, makas, muayene eldiveni, çengelli iğne, turnike lastiği, suni solunum maskesi, alüminyum örtü, alkol, yara pedi, üçgen kol bezi, ilk yardım kitapçığı, el feneri, sargı bezi, yara bandı, flaster, elastik bandaj, şeker, soğuk kompres, maske, kilitli poşet, kalem, not defteri, oksijenli su, pamuk, vs...
Çukurova Belediyeler Birliği Başkanı Sayın Kadir Kara "20 BİN DEPREM ÇANTASI NEREDE"
Osmaniye Katı Atık Birliği Başkanı Sayın Kadir Kara "20 BİN DEPREM ÇANTASI NEREDE"
Osmaniye'nin MHP'li Belediye Başkanı Kadir Kara "20 BİN DEPREM ÇANTASI NEREDE"
Not: 1998 Adana Ceyhan depremine şahit olmuş. Osmaniye'den giden ekibin içinde bulunmuş. 3 gün sokaklarda yatmış ve arama kurtarma çalışmalarına bizatihi katılmış. Yıkımı, çaresizliği yüreğinde hissetmiş. Osmaniye'ye dönünce bunları bana anlatırken duygulanmış ve hıçkıra hıçkıra ağlamış bir insanın bu haleti ruhiyeyi uzun süre üzerinden atamamış bir idealist ülkücü yöneticinin "uğruna ölecek kadar sevdiğimiz bir dava adamının" geldiği bu konum ve hal depremden daha yıkıcı ve daha trajik.
Gökyüzü çökse altında kalsam daha az acı hissederdim herhalde. Hissettiğim acı Türk-İslam Kültür ve Medeniyeti, şehir estetiği, kent kültürü, üzerine kitap hacminde dağarcığı, bilgi, birikimi olan bir güzel insanın sistemin çarkında çelik bir güle olup o çarkı kıracağına inandığım bir dava adamının sistemin çarkına teslim olması belki de...
İlginizi Çekebilir